Gebeliğin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi ve sonucunda sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek için yapılması gereken şeyler vardır. Bunlardan en temel olanı düzenli doktor kontrolüne gitmek ve doktorun tavsiyelerini uygulamaktır. Bu süreçte alınması gereken vitaminler, yapılması gereken aşılarla birlikte gebenin taşıdığı risklere göre anomali tarama testleri yapılmaktadır. Sağlıklı bir gebelik ve sağlıklı bir doğum gerçekleştirilebilmek ya da problemleri en erken zamanda tespit edebilmek için düzenli doktor kontrolleri ile birlikte tarama testlerinin de zamanında ve uzman kişiler tarafından yapılması önerilmektedir.
İçindekiler
Tarama, herkese uygulanan ve asıl tanı koyulan işlemlerin yapılması gereken riskli kişileri belirlemek amacıyla yapılan bir uygulamadır. Gebelik sürecinde de tüm gebeler bazı tarama aşamalarından geçer. Örneğin, gebenin yaşı ya da ailede kromozom anomalisi geçmişi olması birer tarama kriteridir.
Anomali ise normal olmayan durumu tanımlar. Anomali taraması bütün gebelere yapılan, bebeğin vücut bütünlüğünün ve organlarının ultrasonla incelendiği ve vücudunda normal gelişim göstermeyen bir durum olduğunda saptanabilen yaygın bir testtir. Anomali taraması aynı zamanda; fetal anomali taraması, detaylı fetal inceleme, fetal anatomik inceleme ve ultrasonografi taraması gibi isimlerle de tanımlanırken halk arasında genel olarak renkli ultrason ya da 3 boyutlu ultrason gibi tabirlerle bilinir.
Anomali taramasının amacı, bebeğin tüm organlarının normal gelişim gösterip göstermediğini saptamaktır. Bu taramalar bebeğinizin gelişimini takip etmeniz için oldukça önemlidir çünkü bebekte herhangi bir problem tespit edilirse doktorunuz daha ileri tetkitler yaptırmanızı önerecektir. Anomali tarama testleri başlangıçta 35 yaş altındaki gebelerin taranmasına yönelik geliştirilmiş, ancak son yıllarda uygulamalar yaşa bakılmaksızın her gebeye tarama testi önerilmektedir.
Anomali taraması, son teknoloji ultrason cihazları ile yüksek çözünürlüklü görüntü kalitesinin elde edilebildiği bir teknikle gerçekleştirilir. Ultrason taramasında fiziksel anormallikleri tespit edilebilir.
Gebeliğin daha erken dönemlerinde yapılabilen kan tahlili de bir tarama yöntemidir ve bu taramada, orak hücreli anemi ve talasemi gibi kalıtsal hastalıklar; hepatit B, HIV, veya frengi gibi enfeksiyonların olup olmadığı tespit edilebilir. Taramalar ile birlikte yapılan kan tahlillerinde Edward sendromu, Down sendromu veya Patau sendromu gibi kromozomal anomaliler tespit edilebilir.
Birinci trimesterde yani gebeliğin ilk 3 ayında yapılan tarama testleri; kan tahlili gibi biyokimyasal testler (ikili tarama testi) ve birinci trimester ultrasonografidir (ense saydamlığı, nazal kemik ölçümü, fetalmaksilla ölçümü, doppler ultrasonografi).
İkinci trimesterde yani gebeliğin ikinci 3 aylık döneminde yapılan tarama testleri; biyokimyasal testler (üçlü tarama testi, dörtlü tarama testi, entegre test, basamaklı sıralı tarama testi, şartlı sıralı tarama testi) ve ikinci trimester ultrasonografidir.
Birinci trimester tarama testleri 1995 yılında uygulanmaya başlamış ve giderek yaygınlaşmıştır. Biyokimyasal ve ultrasonografik testlerin birlikte uygulanması nedeniyle bu teste ikili tarama testi adı verilmiştir. Gebeliğin 11 ila 14. haftaları arasında yapılması gerekir. İkili tarama testinin yapılmasındaki amaç Down sendromu ve diğer genetik anomalilerin riskini ve belirti gösternemeyen gebelik kayıplarının tanısını belirleyebilmektir. Bu test ile birlikte ikiz veya üçüz gibi çoğul gebelikler de teşhis edilebilmektedir.
Bu tarama testinin sonucunda belirlenecek risk oranı; kan tahlili ile belirlenen PAPP-A ve Free Beta hCG seviyeleri, ultrasonla belirlenen bebeğin ense kalınlığı ve burun kemiğinin incelenmesi, bebeği besleyen damarlardaki ve bebeğin kalbindeki kan akımı seviyesi ile birlikte annenin yaşı incelenerek belirlenir. Tüm bu kriterlerin incelenmesi sonucunda Down sendromu saptanma oranı oldukça yükselmektedir.
Üçlü test de ikili test gibi bir risk belirleme testidir. Annenin yaşına ve kan değerlerine göre Down sendromlu çocuk sahibi olma riskini gösterir. Gebeliğin 16 ila 20. haftaları arasında uygulanması gerekir. Bu testte de ultrasonografi ile birlikte annenin kanında bakılan ve testte MOM değeri olarak adlandırılan alfa feto protein, östriol ve HCG kan düzeyleri değerlendirmesi ile birlikte risk belirlenir. Annenin yaşı yine önemli bir kriterdir. Bu taramanın sonucunda da yine Down sendromu gibi genetik hastalıklar ve nöral tüp defekti olarak bilinen spina bifida riski hesaplanır.
Taramalarda yapılan risk değerlendirmeleri sonucunda doktorun gerekli görmesi halinde gebeye amniyosentez yapılabilir. Amniyosentez, bebeğin içinde bulunduğu amniyon adı verilen sıvıdan örnek alınarak yapılan bir testtir. Bu sıvı anne karnından genetik olarak incelenmek üzere alınır.
Yine tarama testleri sonucunda riskli görülen gebeler için yapılan kordosentez, bebeğin kordonundan kan alınarak gerçekleştirilmektedir. Bu test de yine genetik olarak incelenmek üzere yapılır, aynı zamanda kan hastalıkları ve enfeksiyon hastalıkları da tespit edilebilir.
Referans:
https://argestd.saglik.gov.tr/Eklenti/36631/0/gebeliktarama20200225pdf.pdf
https://www.babycentre.co.uk/a557390/anomaly-scan-20-weeks
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Yıllardır çalıştığı özel kliniğinde, perinatoloji alanında uzmanlaşmıştır.
8 yaşındaki çocuğunuz hala sizinle bir aile olarak vakit geçirmek konusunda istekli bir yaştadır. Bu…
Hamilelik dönemini başarıyla atlattıktan sonra nihayet bebeğinizi kucağınıza aldınız. Şimdi ise tek odak noktanız bebeğinizin…
Bazı çocuk soruları, çocuğunuzu yakından tanıyarak hoşlandığı şeyleri öğrenmenize ve çocuğunuzla iletişim kurmanızı sağlar. İşte…
Bebeklerde çoğunlukla bez kullanımından kaynaklı olarak ortaya çıkan pişik problemi için anne ve babalar en…
Rahim ağzı kanseri, kadınlarda oldukça yaygın şekilde görülen ancak aşı ile önlenebilen nadir kanser türlerinden…
Anne babaların çocukları ile ilgili merak ettikleri konuların başında ergenlik dönemi gelir. Ergenlik çocukluktan erişkinliğe…