Bebekler dünyaya gözlerini ilk açtıklarında, her ne kadar gelişimlerini tamamlamış olsalar da savunmasız olurlar. Çünkü henüz savunma sistemleri zararlı mikroorganizmalarda başa çıkabilecek kadar güçlü değildir. Bebeklerin bağışıklık sistemleri zaman içerisinde güçlenir. Dolayısıyla bebekler savunmasız oldukları bu süreçte; bilinen pek çok rahatsızlıkla karşılaşabilir. Genellikle yeni doğan bebeklerde görülen bu hastalıklardan korunma ve bunlarla başa çıkabilmek için belirli yöntemler uygulanır.
İçindekiler
Bebeklerde Pamukçuk
Doğumdan sonraki bir hafta içinde oluşan pamukçuk, candida adı verilen mantar yüzünden meydana gelir. Bademcik üstünde, dilde, iç yanakta ve ağız içinde beyaz lezyonlarla kendini gösterir. Enfeksiyon yenidoğan bebeğe; anneden, annenin meme ucundan, emzikten ya da biberondan geçebilir. İlgili bölgelerdeki beyaz görüntülere ilave olarak bebeklerde asabiyet ve huzursuzluk da görülür. Tedavi için genellikle doktor tavsiyesiyle antibiyotik damla kullanılır. Tedaviyi desteklemesi amacıyla anne sütüne de ağırlık verilebilir.
Bebeklerde Pişik
Genital bölge, uyluk ve kalçadaki derinin hassaslaşması ve kızarmasıyla ortaya çıkan pişik sonucunda deride şişme ve döküntü görülebilir. Genellikle bez değişimi sırasında bebekler rahatsızlık hisseder. Pişik nedenleri arasında idrar ve kakanın deriye teması, yeni besinlerle tanışma, bakteri veya mantar enfeksiyonu, kıyafetler nedeniyle sürtünme ve antibiyotik kullanımı bulunur. Pişiği önleyebilmek için bebeğin cildinin daima temiz ve kuru tutulması tavsiye edilir. Bunun yanı sıra bez değişimi sırasında, pişik olan bölgenin iyice yıkanmasının faydası vardır. Ayrıca pişik geçene dek, biraz daha büyük bezler tercih edilebilir. Pişik kremi ve merhem kullanılarak sürtünme en aza indirilebilir.
Bebeklerde Su Çiçeği
Herpes virüsü nedeniyle ortaya çıkan su çiçeği hastalığı ağız sekresyonları yoluyla yayılır. Döküntülerin başlamasından iki gün öncesi itibariyle bulaşıcı bir hale gelir. Hava yoluyla yayılan su çiçeği nedeniyle boyunda, kafada ve göğüste kırmızı noktalar görülür. Daha sonrasında noktalar patlar ve kabarcıklara dönüşür. Döküntüler, kaşıntı başladığında vücudun tamamına yayılır. Hastalığı önlemek için su çiçeği aşısı ile ilgili bilgi almak gerekir.
Bebeklerde Beşinci Hastalık (Eritema İnfeksiyozum)
Bir solunum sistemi enfeksiyonu olan beşinci hastalık, soğuk algınlığı şeklinde yayılır ve ortaya çıkar. Yüzde kızarıklık ile başlayan hastalık; kollarda, ellerde ve vücudun bazı bölgelerinde döküntüyle devam eder. 1 hafta ile 3 hafta arası süren hastalığın bulaşıcılığı, döküntülerin oluşmasıyla ortadan kalkar.
Bebeklerde Ürtiker (Kurdeşen)
Ürtiker sonucunda bebeğin derisinde, ortasında beyaz kabartılar olan kırmızı lekeler meydana gelir. Vücudun her yerinde görülebilen ürtiker, oldukça fazla kaşıntı yapar. İlaç veya yiyecek alerjisi ya da enfeksiyon sebebiyle ortaya çıkabilir. Hızla ortaya çıkıp yine aynı şekilde hızla yok olabilir. Çoğu zaman bebeklerinde ürtiker olduğunu fark eden ebeveynler bebeklerini doktora götüremeden hastalık kaybolabilir.
Bebeklerde Uyuz
Çocuklarda sıklıkla görülen uyuz, uyuz böceği nedeniyle ortaya çıkar. Sanılanın aksine temizlik ile bir alakası olmayan uyuz hastalığı da kaşıntılı döküntülere sebep olur. Vücudun her yerinde döküntü olurken bebeklerde ağırlıkla kafa, yüz ve boyunda görülür. Döküntüler bazı bebeklerde kıvrımlı beyaz iplik şeklinde, bazılarında kırmızı ve küçük kabarıklıklar şeklinde, bazılarında da çizik görünümünde olabilir.
Bebeklerde Altıncı Hastalık (Rozeola)
6 ile 24 aylık bebeklerde görülen altıncı hastalık yani rozeola, ateşle başlayıp ateşin kaybolmasından sonra döküntülerle devam eder. Döküntüler ise genellikle 1 ya da 2 gün sürer. Genellikle çok yüksek ateşin görülmediği altıncı hastalık, bazı bebeklerde nadiren de olsa yüksek ateşe sebep olabilir. Ateşin fazla yüksek olması ve düşmemesi halinde gereken önlemlerin hızla alınması tavsiye edilir.
Referans:
https://www.ttb.org.tr/STED/sted0205/dokuntu.pdf
https://www.ttb.org.tr/sted/sted0305/onsoru.pdf
2001-2005 yılları arasında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı (Pediatri) olarak çalışmalarına devam eden Uzm. Dr. Canan Yılmaz Durur, 2005-2010 yılları arasında ise Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Ünitesi’nde üst ihtisasını tamamlamıştır.