Anneler ve çocukları arasında kurulan ve bir ömür boyu süren özel ilişkinin en somut göstergelerinden biri olan göbek bağı, üreme sisteminin en önemli parçalarından biridir. Hamilelik süreci boyunca anne ve bebeği birbirine bağlayan kordon; bebeğin gelişmesi için gerekli olan vitamin ve minerallerin anne vücudundan bebeğe aktarılmasını sağlar ve böylece bebeğin hayata tutunmasında hayati bir önem taşır. Doğum işlemi gerçekleştikten sonra hekim tarafından kesilen göbek bağı, yeni doğan bebeğin en hassas noktalarından biridir ve bu nedenle özenli bir şekilde bakılmasında yarar bulunur.
İçindekiler
Göbek Bağı Nedir, Ne İşe Yarar?
Göbek bağı, anne karnında koruyucu bir kese içinde gelişip büyüyen bebeğin anneyle doğrudan bağlantısını sağlar. Birbirine dolanmış haldeki üç damardan oluşan kordon, karındaki fetüsün tüm ihtiyaçlarını anne metabolizmasından almasına yardımcı olur. Bu sebeple de son derece büyük bir öneme sahip olan göbek bağı, doğumdan sonra ise işlevini yitirir. Doğum esnasında hekim tarafından kesilen göbek bağı, ucuna pens takılarak bırakılır. Bağ ucuna takılan pens, göbek kordonunun dışarıda kalan kısmının kuruması ve sağlıklı bir şekilde düşmesi için son derece önemlidir. Doğumdan sonraki ilk birkaç gün içinde göbek bağının jöleyi andıran yumuşak ve sulu bir kıvamda olması son derece normaldir. Bu süreçte önemli olan göbek bağının mikrop kapmasını önlemeniz ve sağlıklı bir şekilde düşmesine yardımcı olmanızdır.
Göbek Bağı Ne Zaman Düşer?
Doğumdan sonra dışarıda kalan göbek bağı kesitinin kendiliğinden düşmesi, bebeğinizin sağlığı için son derece önemlidir. Göbek bağını kesmek ya da düşürmek için çeşitli yöntemler uygulamak, bebeğinizin sağlığına zarar vermenize neden olabilir. Göbek bağı, bebekten bebeğe değişmekle birlikte ağırlıklı olarak doğumdan sonraki 15 gün içinde kuruyarak düşer. Kimi bebeklerde bu durum ilk 7 gün içinde de gerçekleşebilir. Göbek bağı düşene kadar anne ve babaların yapması gereken tek şey, göbek bölgesinin bakımını düzenli şekilde gerçekleştirmek ve bebeğin enfeksiyon kapmasını önlemektir. Halk arasında göbeğin dışarı doğru durması durumlarında uygulanması tavsiye edilen kıyafet bağlama, göbeğe bozuk para koyma, yara bandı veya flaster yapıştırma gibi yöntemlerin bilimsel olarak ispatlanmış herhangi bir faydası yoktur. Bu yöntemler, enfeksiyon tehlikesini artırmaları nedeniyle hekimler tarafından da önerilmez.
Göbek Bağı Bakımı Nasıl Yapılır?
Normal koşullar altında, göbek bağı düşene kadar günde bir kez hafifçe pansuman yapmanız yeterli olur. Doğum yaptığınız hastaneden taburcu olurken göbek bakımında faydalanabileceğiniz solüsyon hakkında bilgi alabilirsiniz. %70 oranında saf alkol içeren bu solüsyonu bebeğinizin göbek bölgesine sıkıp tamamen ıslanmasını sağlayarak ve sonrasında temiz bir pamukla kurulayarak pansuman işlemini tamamlayabilirsiniz. Göbek bağına gün içinde idrar, gaita ya da başka bir yabancı madde bulaşırsa vakit kaybetmeden pansumanı tazelemeniz önerilir. Bebeğinizin göbek bağı bölgesini daima temiz tutmanız son derece önemlidir. Ayrıca bebeğinize giydireceğiniz kıyafetlerin bel lastiği kısmının bağ üzerine gelmemesine de dikkat etmeniz önerilir.
Hastaneye Başvurmayı Gerektirecek Durumlar Nelerdir?
Göbek bağı bakımı, son derece kolay ve kısa süreli bir işlemdir. Göbek bağında sinir olmadığı için bebeğiniz acı hissetmez ve enfeksiyon yaşanmadığı sürece göbek bağı kısa sürede kendiliğinden düşer. Enfeksiyon durumlarında ise mutlaka hastaneye başvurmanız önerilir. Bebeğinizin göbeğinde kötü bir koku oluşuyorsa, göbek bağı kızarmış ve göbek bölgesi şişmişse, göbek bağının ucunda kanama oluşuyor ve birkaç dakikalık basınç uygulamanıza rağmen kanama kesilmiyorsa, enfeksiyondan şüphelenilebilir. Bu gibi belirtileri fark ettiğiniz an vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız ve gerekli müdahaleyi yaptırmanız tavsiye edilir.
Bu yazı da ilginizi çekebilir
Referans:
https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/cocuk_ergen_db/dokumanlar/yayinlar/Kitaplar/1.2_revizyon_19.11.2019_Temel_Yenidogan_Bakimi_Kitabi_1.pdf
https://www.ttb.org.tr/sted/sted0305/gobek.pdf
https://www.ttb.org.tr/STED/sted0104/bebek.pdf
2001-2005 yılları arasında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı (Pediatri) olarak çalışmalarına devam eden Uzm. Dr. Canan Yılmaz Durur, 2005-2010 yılları arasında ise Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Ünitesi’nde üst ihtisasını tamamlamıştır.