Altıncı hastalık çocuklarda özellikle kış aylarında sık görülen, vücutta kızarıklıklar ve 3-5 gün arasında sürebilen yüksek ateş gibi belirtilerle kendini belli eden viral bir hastalıktır. Bu hastalık aynı zamanda roseola, roseola infantum ve ekzantem subitum olarak da bilinir.
İçindekiler
Altıncı Hastalık Nedir?
Altıncı hastalık (roseola) herpes grubundaki virüslerin neden olduğu özellikle 6 ay ile 2 yaş arasındaki çocuklarda ve kış aylarında görülebilen yüksek ateş ve vücutta kızarıklıklarla seyreden viral bir hastalıktır. İlk 3-5 gün yüksek ateş görülmesi beklenir ve ateşin düşmeye başlamasıyla birlikte vücutta kızarıklık, döküntüler görülmeye başlanabilir. Bu hastalık sıklıkla kreş, anaokulu ortamlarında bulaşmaktadır. Büyük çocuklarda ve yetişkinlerde bu hastalık çok nadir olarak görülür. Bu hastalığın tedavisi ancak oluşan belirtileri yok etmeye yöneliktir ve tedavi genellikle 1 hafta içinde etkisini göstermektedir. Hastalık genellikle hastanede yatışa neden olmaz ve belirtilerin hafif seyretmesi beklenir.
Altıncı Hastalık Nedenleri Nelerdir?
Human herpes virüsü 6 (HHV-6) ve daha az sıklıkla human herpes virüsü 7 (HHV-7) olarak adlandırılan virüsler genellikle bu hastalığa neden olur. Altıncı hastalık geçiren çocukların vücudunda ömür boyu bağışıklık oluşur ve bir daha bu hastalığı geçirmeleri çok düşük olasılıktadır. Altıncı hastalık için henüz bir aşı bulunmamaktadır.
Altıncı Hastalık Belirtileri Nelerdir?
Altıncı hastalık taşıyan biri ile temas edildikten sonra virüsün vücuda alınması durumunda yaklaşık olarak bir veya iki hafta içinde hastalık belirtileri kişide görülmeye başlanır. Bu süreye inkübasyon süresi denilir. Bu hastalıkta belirtilerin hiç belirgin olmadığı ve fark edilmediği durumlar da görülür. Altıncı hastalık belirtilerine örnekler:
- Virüsü vücuduna almış olan bebekler ve küçük çocuklarda üç ila beş gün süren yüksek ateş (39-40 derece) görülür.
- Hastalık geçiren çocukta ayrıca, boynunun önünde veya arkasında kızarıklar, burun akıntısı, şişmiş göz kapakları, hafif ishal ve şişmiş lenf düğümleri (bezleri) durumları gözlenebilir.
- Ateşin düşmesinden 12 ila 24 saat sonrasında vücutta hızlı bir döküntü ortaya çıkar.
- HHV-6 (veya HHV-7) enfeksiyonu geliştiren daha büyük çocuklarda birkaç gün yüksek ateş, muhtemelen burun akıntısı ve / veya ishal belirtileri sık görülür.
- Daha büyük çocuklarda ateş düştükten sonraki süreçte döküntü gelişimi daha az görülür.
Altıncı Hastalık Tedavisi Nasıl Yapılır?
Hastalıkta tedavi yapılabilmesi için öncelikle doktor tarafından hastalık teşhisi konulması gerekir. Doktor hastadaki belirtiler ışığında kapsamlı bir fiziksel muayene ile teşhis koymaktadır. Ateş düştükçe döküntünün görülmesi zamanına kadar belirtiler genelde belirgin olmaz ve hastalığın teşhisinin koyulması zordur bu nedenle doktor teşhis koymak amacıyla bazı testler isteyebilir.
Altıncı hastalık tedavisinde genellikle belirtilere yönelik tedavi yöntemi uygulanır. Yani bu tedavide amaç ilk olarak yüksek ateşi düşürmeye yöneliktir. Altıncı hastalık tedavisinde antibiyotik kullanımı yanlıştır çünkü bu hastalığa bakteriler değil virüsler neden olmaktadır ve antibiyotikler virüsler üzerinde etkili ilaçlar değillerdir. Ateşi düşürmek amacıyla çocuklarda genellikle asetaminofen ve ibuprofen etken maddeli ilaçlar kullanılır.
Altıncı hastalık gibi bir viral hastalığı bulunan çocuklarda aspirin kullanımı Reye Sendromuna neden olur ve bu sendrom da çocuklarda karaciğer yetmezliğine ve ölüme neden olabilir.
Çocuklarda ateşi düşürmek amacıyla buzlu veya soğuk banyolar, alkollü losyonlar uygulamak sakıncalıdır. Yüksek ateş nedeniyle oluşacak vücuttaki su kaybını önlemek için çocuklara bol su ve elektrolit solüsyonları içirilmesi tavsiye edilir.
Altıncı Hastalıktan Korunma Yolları Nelerdir?
Enfekte olan insanlarla temastan kaçınmak asıl korunma yoludur çünkü hastalık temas yoluyla bulaşabilmektedir. Bu nedenle enfekte olan çocuklara diğer çocuklarla temasını önlemek amacıyla da evde istirahat etmesi önerilir. Çocuklarının enfekte olması nedeniyle virüsle temas halinde bulunan insanların da ellerini sık sık yıkaması önerilir. Ayrıca ev içindeki yüzeyleri antibakteriyel spreyler ile düzenli olarak temizlemek de alınabilecek önlemler arasında sayılabilir. Çocuklara öksürme ve hapşırma zamanlarında mendil kullanımını ve sonrasında çöpe atılmasını öğretmek gibi hijyen kuralları öğretilmelidir. Bardak, çatal, kaşık, tabak gibi eşyalar ortak kullanılmamalıdır.
Bu yazıya göz atmak isteyebilirsiniz:
Referans:
https://www.ttb.org.tr/STED/sted0205/dokuntu.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/98893
2001-2005 yılları arasında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı (Pediatri) olarak çalışmalarına devam eden Uzm. Dr. Canan Yılmaz Durur, 2005-2010 yılları arasında ise Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Ünitesi’nde üst ihtisasını tamamlamıştır.