Doğum sonrası kaşıntı bir çok annede görülür. Genellikle doğal olarak kabul edilen bu durum; bazı basit önlemlerin alınmasıyla en aza indirilebilir. Buna karşılık kaşıntının şiddetlenmesi ve sürekli hale gelmesi durumunda annenin karaciğerini kontrol ettirmesinde yarar bulunur. Gebelik sürecinde safra akışı yavaşladığı için safra tuzları karaciğerden deriye ilerleyerek birikir. Bu da kaşıntıyı ortaya çıkartır. Normalde karaciğerde üretilen safra tuzları safra kesesine dolar. Sonrasında da gıdaların hazmedilebilmesi için ince bağırsağa salgılanır. Hamilelik süresince sistem bu şekilde çalışmadığından safra tuzları, başta karaciğer olmak üzere pek çok organda birikir. Bu kaşıntı haline hamilelik kolestazı adı da verilir. Ağırlıklı olarak gebeliğin son dört ayında görülen bu durum, doğumun ardından zaman içinde geçer.
İçindekiler
Bazı durumlarda annelerin uyumasına, hatta oturmasına dahi izin vermeyecek kadar ciddi boyuta gelebilen doğum sonrası kaşıntıları, her koşulda doğal süreci içinde kaybolur. Bazı bünyelerde kısa sürede yok olurken bazılarında ise biraz zaman alabilir. Dolayısıyla normal doğum gerçekleştirmiş olan annelerin, gün be gün kendilerini takip etmeleri ve kaşıntının boyutunu ölçmeleri tavsiye edilir. Safra nedeniyle kaşıntı oluşmasının yanı sıra lohusa döneminde de bazı alerjik kaşıntılar ortaya çıkabilir. Genel olarak anne ve bebek için herhangi bir ciddi problem yaratmayan bu kaşıntılar; yalnızca dayanılmaz bir hal aldığı zaman başka büyük sorunların habercisi olabilir.
Kaşıntılarının çok fazla rahatsızlık verdiğini düşünen ve normal yaşamına devam edemeyen annelerin doktorlarına danışarak bir dermatoloji uzmanına gitmeleri önerilebilir. Şiddetli kaşıntılarda genellikle kaşıntının olumsuz etkisini en aza indirecek bazı önlemler alınır. Hamilelik kolestazı için detaylı bir inceleme yapmak adına karaciğer fonksiyonlarının kontrolüne ve kan tahlillerine ihtiyaç duyulur. Hamilelik kolestazı durumunda doktor, haftalık veya iki haftalık kan testleriyle gereken takibi sağlayabilir.
Sezaryen doğum sonrasında kaşıntı görülmesi de tıpkı normal doğumda görülmesi gibi doğal bir süreçtir. Tamamen safra tuzları ile alakalı şekilde ve doğumdan bir süre önce ortaya çıkan bu durum; doğumun ardından kademeli olarak azalır ve biter. Doğum sonrası kaşıntılar genellikle çok daha hafif şekilde seyreder. Basit tedbirlerin alınmasıyla hem kaşıntılar azaltılabilir hem de kaşıntıların kısa sürede sona ermesi sağlanabilir. Bu noktada hemen hemen her doğum sonrasında vajinada ve vücudun farklı noktalarında kaşıntı oluşabileceğini bilmenin yararı olur. Kaşıntının şiddeti ve sürekliliği ile ilgili doktorla devamlı olarak irtibat halinde olunması tavsiye edilir.
Doğumun ardından kaşıntılar zaman içerisinde geçeceği için alınacak tedbirler kaşıntının olumsuz etkilerini ortadan kaldırmaya ve rahatsızlığı en aza indirmeye yöneliktir. Yeni doğum yapmış olan annelerin bu noktada, kıyafet seçimine özen göstermesi önerilir. Sentetik ve yünlü kumaşlar genellikle kaşıntıyı artırır. Dolayısıyla %100 pamuklu ya da keten gibi sağlıklı ve doğal kumaşları tercih etmek daha uygun olur. Aynı zamanda mümkün olduğunca dar kıyafetlerden uzak durulmasının yararı vardır. Dar kıyafetler deri üzerindeki sürtünmeyi artırdığı için derinin çok daha fazla kaşınmasına ve tahriş olmasına sebep olur. Annenin bulunduğu ortamın sürekli olarak serin tutulması da kaşıntıyı azaltabilir. Normal düzenden biraz daha sık, ılık banyo yapmak da deride ciddi anlamda rahatlama yaratır. Yapılan banyonun ardından doktorun tavsiyesi doğrultusunda, vücuda kaşıntıyı azaltma etkisi bulunan nemlendirici kremler ya da losyonlar sürülebilir. Bütün bunlara rağmen kaşıntıların azalmaması ve günden güne şiddetlenmesi halinde bir uzmana başvurulması tavsiye edilir.
Doğum sonrası kaşıntı sebeplerinden biri de emzirme ve bu süreçte olabilecek tahrişler olabilir. Bunun dışında doğum sonrası kaşıntı sebebi enfeksiyon vb. olabilir. Emzirirken meme uçlarının kaşınması, sizde bir mantar enfeksiyonu veya bebeğinizin ağzında pamukçukğa işaret olabilir. Pamukçuk zararsız bir enfeksiyondur. Yine de emzirirken pamukçuk fark ederseniz veya bebeğinizde enfeksiyon olduğundan şüpheleniyorsanız mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.
Bu yazı ilginizi çekebilir:
Referans:
https://www.tjodistanbul.org/egitim/istanbul-kliniklerinden/obstetri/gebeligin-intrahepatik-kolestazi-gebelik-kolestazi
https://sbu.saglik.gov.tr/Ekutuphane/kitaplar/dsbyr_2.pdf
8 yaşındaki çocuğunuz hala sizinle bir aile olarak vakit geçirmek konusunda istekli bir yaştadır. Bu…
Hamilelik dönemini başarıyla atlattıktan sonra nihayet bebeğinizi kucağınıza aldınız. Şimdi ise tek odak noktanız bebeğinizin…
Bazı çocuk soruları, çocuğunuzu yakından tanıyarak hoşlandığı şeyleri öğrenmenize ve çocuğunuzla iletişim kurmanızı sağlar. İşte…
Bebeklerde çoğunlukla bez kullanımından kaynaklı olarak ortaya çıkan pişik problemi için anne ve babalar en…
Rahim ağzı kanseri, kadınlarda oldukça yaygın şekilde görülen ancak aşı ile önlenebilen nadir kanser türlerinden…
Anne babaların çocukları ile ilgili merak ettikleri konuların başında ergenlik dönemi gelir. Ergenlik çocukluktan erişkinliğe…