Hamilelik döneminde hamileliği mümkün kılmak ve anneyi doğuma hazırlamak için vücuttaki hormon seviyelerinde yüksek oranda değişim olur, hatta bazı hormonlar sadece hamilelik döneminde salgılanır. Hormonlardaki bu değişimin anne üzerinde hem fiziksel hem psikolojik olarak birçok etkisi vardır. Kimi zaman olumsuz etkileriyle anne adayını isyan ettiren bu hormonal değişimlerin her biri oldukça önemli görevler üstleniyor. Bu yazımızda sizler için hamilelik sürecinde etkili hormonları, bu hormonların görevlerini ve yaratabileceği olumsuz etkileri derledik. Olumsuz etkileri en aza indirmek için başvurabileceğiniz çözüm yollarını da bu yazımızda bulabilirsiniz.
İçindekiler
HCG Hormonu
HCG hormonu yumurta döllendikten sonra salgılanan ilk hormon olması sebebiyle hamilelik habercisi olarak da bilinir. Yalnızca hamilelik döneminde salgılanan bu hormon yeni döllenen yumurtayı çevreler ve zamanla plasentaya dönüşür. Bu hormon aynı zamanda yumurtalıkları uyararak her ay yeni yumurta oluşturma işlemini durdurur. HCG hormonu annenin kanında ve idrarında gözükür, dolayısıyla gebelik testleri bu yollarla yapılır ve sonucun pozitif çıkması hamilelik anlamına gelir. HCG hormonunun alfa ve beta olmak üzere iki alt kategorisi bulunur, gebelik testlerinde ölçülen Beta HCG hormonudur. Beta HCG değerleri ile ilgili detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Hamileliğin 8-10. haftası aralığına kadar HCG hormonu seviyesi hızla yükselir. Hamileliğin bu dönemlerinde yaşanan bulantı ve kusma problemlerinin sebebi kesin olarak bilinmese de bu problemler çoğunlukla HCG hormon değerleri yüksek olan kadınlarda görüldüğü için bulantı ve kusma HCG hormonu ile ilişkilendirilir. Bu bulantıların sabah saatlerinde daha yoğun hissedildiğini biliyoruz, ancak günün geri kalanında daha iyi hissetmek için sabah erken saatte kahvaltı etmek çok önemli. Kahvaltıyı elinizden geldiğince aksatmamaya, günün geri kalanında az porsiyonlar halinde sık sık yemek yemeye çalışın.
Vücudu gözlemlemek bu dönem için oldukça önemli. Hamilelik dönemi öncesi sevdiğiniz bir yemeğin şu an kokusu bile midenizi bulandırıyor olabilir. Vücudunuzu zorlamayın. Yemek istediğiniz sağlıklı besinlerden düzenli bir şekilde tüketin ve su içmeyi ihmal etmeyin. Mide problemlerine iyi gelen zencefil bu dönemde de size yardımcı olacaktır. İçine biraz limon sıkarak zencefil çayı içmeyi deneyebilirsiniz. Doktorunuza danışmadan alternatif tıbba başvurmamanızı öneririz. Bulantı ve kusmalar onuncu haftadan sonra hafiflemeye başlayacaktır.
Progesteron
Progesteron hamileliğin ilk 10 haftasında yumurtalıklar tarafından üretilir, plasenta oluşumundan sonra ise plasenta tarafından üretilmeye devam eder. Kimi hamileliklerde bu süreç 8 haftadır. Progesteron hamileliğin devam etmesi için oldukça önemli bir hormondur. Rahmi gevşetip güçlendirerek onu bebeğin sığabileceği hale getirir. Aynı zamanda doğuma kadar rahim kasılmalarını ve süt üretimini engelleyerek bebeğin gelişimine yardımcı olur. Doğum yaklaştıkça rahim kaslarını doğuma hazırlamaya başlar.
Tüm bu görevleri üstlenmesi için kanda progesteron değerleri artarken bu artış vücudun diğer bölgelerinde problemlere yol açabiliyor. Rahim kaslarının gereksiz yere kasılmasını önlerken tüm kasları gevşeten progesteron hormonu sindirim sistemindeki kasların yavaşlatması sebebiyle kabızlığa, dolaşımı yavaşlatması nedeniyle varislere sebep olabiliyor. Böbreklerin büyümesine yol açtığı için sık idrara çıkma probleminin sebebinin de artan progesteron hormonu olduğu sanılıyor.
Bulantı ve kusmalarınız geçmiş olsa da beslenme düzeninize dikkat etmeniz önemini koruyor. Zaten yavaşlamış durumda olan sindirim sisteminizi yedikleriniz ile daha da zorlamak çok yüksek ihtimalle kabızlık problemine yol açacaktır. Sık tuvalete çıktığınız için sıvı tüketimini azaltmayın. Yalnızca gece uykularının bölünmemesi için akşam belirli bir saatten sonra daha az sıvı tüketmeye özen gösterebilirsiniz. Yorulmamaya ve mümkün olduğunca dinlenmeye özen gösterin, progesteron hormonu zaman zaman tansiyon düşürücü etki gösterebilir. Böyle durumlarda vücudunuzu zorlamayın ve uzanıp dinlenin.
Östrojen
Östrojen hormonu da progesteron gibi önce yumurtalıklarda daha sonra plasentada salgılanır. Hamileliğin ilk üç ayı boyunca yaklaşık olarak regl döneminde olduğu kadar salgılanan östrojen hormonu üçüncü aydan sonra hızla yükselişe geçer. Üçüncü aydan sonraki bu artış göğüslerdeki süt kanallarının büyümesini ve rahme yeterli kan gitmesini sağlayarak hamileliğin en önemli görevlerinden ikisini üstlenir. Hamileliğin son günlerinde anneyi doğuma hazırlayan etkenin kandaki yüksek östrojen değerine karşı hızla düşen progesteron seviyesi olduğunu söyleyenler vardır. Regl döneminde fazla salınan östrojen hormonunun bile cildi ne kadar etkilediği düşünülürse hamilelik döneminde yaşanan cilt problemlerinin sorumlusunu bulmak hiç zor olmayacaktır. Yüzde özellikle kızarma, gerilme ve lekelenmelere neden olan bu durum özellikle hassas cilde sahip olan anne adayları için özel bakım gerektiği anlamına gelir. Güneşte çok kalmamaya özen gösterin ve düzenli olarak güneş koruyucu kremler kullanmayı ihmal etmeyin. Güneşe maruz kalmak ciltte oluşan lekelenmelerin koyulaşmasına sebep olacaktır.
Relaksin
Relaksin doğum zamanı yaklaştıkça etkinliği artan bir hormonlardan biridir. Temel görevi serviksin ön tarafında bulunan ve kalça kemiklerini vücudun ön tarafında birleştiren çatı ekleminin gevşemesini sağlamaktır. Bu sayede doğum esnasında bebek pelvisten kolaylıkla çıkabilir. Bununla beraber atar damarların gevşemesine yardımcı olarak kan basıncının dengelenmesini kolaylaştırır. Relaksin hormonu yardımıyla gerçekleşen bu gevşemeler vücudun farklı bölgelerinde olmak üzere özellikle kasıkta ağrı ve acıya sebep olur. Maalesef bu ağrıları geçirmek pek mümkün değil. Ancak sürekli olarak devam eden ve kanamanın eşlik ettiği kasık ağrıları bir soruna işaret olabilir. Bu gibi durumlarda hiç vakit kaybetmeden doktorunuzla görüşün.
HPL
HPL hormonu diğer hormonlara kıyasla oldukça az yan etkisi olan bir hormondur. Hamilelik döneminde bebeğin beslenmesi için gerekli olan metabolizma düzenlemelerini yapar. Enerji için kullanacağı karbonhidrat ve yağları şekerden ayırarak bebeğin beslenmesini sağlar. Bebeğin gelişiminde oldukça yüksek rol oynayan HPL hormonu anne için sadece karbonhidrat ağırlıklı beslenme isteği anlamına gelebilir. İştahınız çok açıksa ya da sürekli ekmek, makarna, pilav gibi besinler tüketmek istiyorsanız sebebi vücudunuzda salgılanan HPL hormonu olabilir. Beslenme diyetinizi bozmamaya özen gösterin. Unutmayın besin bile olsa fazlası bebeğinize zarar verebilir.
Oksitosin
Hamilelik boyunca artan kandaki oksitosin değeri doğum esnasında annenin yardımına koşuyor. Rahmin kasılmasını sağlayarak doğumu gerçekleştiren en önemli etkenlerden olan bu hormon, doğum sonrasında da sütün kanallardan meme ucuna iletilmesine yardımcı olarak emzirmeyi kolaylaştırıyor.
Referans:
https://www.stanfordchildrens.org/en/topic/default?id=hormones-during-pregnancy-85-P01220
https://www.nct.org.uk/pregnancy/how-you-might-be-feeling/pregnancy-hormones-progesterone-oestrogen-and-mood-swings
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Yıllardır çalıştığı özel kliniğinde, perinatoloji alanında uzmanlaşmıştır.