Hamilelik, hayatınızı ciddi şekilde değiştiren süreçlerin başında yer alır. Bebek beklemenin sebep olduğu değişimlerin başında ise vücudunuzda oluşan farklılıklar gelir. Gebelik boyunca, fiziğiniz doğuma ve annelik sürecine yönelik hazırlıklar sebebiyle son derece yoğun bir değişim yaşar ve bu süreçte çeşitli zorluklar yaşamanız da kaçınılmaz olur.Kadınların çok şikayet ettiği konuların ilk sırasında ise hamilelikte kasık ağrısı bulunur.
Hamileliğin ilk günlerinden itibaren hissedebileceğiniz kasık ağrıları, bebeğiniz büyüdükçe ve karnınız ağırlaştıkça artabilir. Bu durum, tek başına ve hafif şiddette seyrettiği sürece sağlık açısından zararsız kabul edilir, ancak yine de dikkatli olmanızda yarar bulunur. Hamilelikte kasık ağrısı hakkında merak ettiğiniz tüm detayları yazımızın devamında bulabilirsiniz.
İçindekiler
Hamilelikte kasık ağrısı, gebelik sürecinin en olağan durumlarından biridir ve büyük oranda normal kabul edilir. Birinci trimester adı verilen ilk üç aylık süreçte, bebeğin anne rahmine yerleşmesi ve vücudun hamilelik sebebiyle kendisini adeta yeniden yapılandırması, pek çok noktada olduğu gibi kasıklarda da hafif ağrılara yol açabilir. İkinci ve üçüncü trimester dönemlerinde ise vücut ağırlığınız giderek artar. Bu süreçte hem bebeğiniz kilo alır, hem rahminizdeki doğum kesesi içindeki amniyotik sıvı artar hem de vücudunuz doğuma hazırlık amacıyla ağırlaşır. Bu sebeple vücudunuzun ağırlık merkezi, bel ve sırt bölgesinden karın altına kayar. Ağırlık merkezinizin değişmesi, çeşitli vücut ağrılarını da kaçınılmaz hâle getirir.
Hamilelikte yaşanan kasık ağrılarının önemli bir bölümü, ağırlık ve basınç kaynaklı doğal ağrılardır ve hekimlerin büyük bir kısmı, bu tipteki ağrıları ciddi bir sağlık problemi olarak değerlendirmez. Sancı şeklinde gerçekleşmeyen, dinlenince geçen, kanama ya da halsizlik gibi başka belirtilerin eşlik etmediği olağan ağrılar, metabolizma gücünüzü artırmanız, hamile sporlarına ve dinlenmeye vakit ayırmanızla birlikte kolayca kontrol altına alınabilir. Bu tipteki ağrılarla karşılaştığınızda endişe etmenize gerek yoktur. Ağrının sancı şeklinde gelip gitmesi, dayanılmaz seviyelere ulaşması ve diğer belirtilerle birlikte görülmesi durumlarında ise doktorunuza danışmanızda yarar bulunur.
Hamilelikte yaşanan vücut ağrıları, kadından kadına değişiklik gösterir. Bu noktada vücudunuzun yapısı, hamile kalmadan önceki kilonuz ve vücut kitle endeksiniz, genel sağlık durumunuz ve rahminizin hamileliğe hazırlık seviyesi gibi faktörler, vücut ağrılarının ne şekilde seyredeceği konusunda belirleyici olur. Kimi kadınlar, tüm gebelikleri boyunca çok az vücut ağrısı yaşarken kimi kadınlarda ise döllenmeden itibaren çeşitli vücut ağrıları gözlemlenebilir. Bu durum, kasık ağrıları için de geçerlidir.
Kasık ağrısı, pek çok hamile kadının sıklıkla yaşadığı bir durum olsa da vücut yapısı farklı kadınlarda hiç oluşmayabilir. Kimi kadınlarda hamileliğin ilk günlerinden itibaren düşük seviyede kasık ağrısı oluşabilir. Kasık ağrısının en yaygın olarak ortaya çıktığı süreç ise ikinci trimester dönemidir. Bu süreçte bebeğiniz büyüdüğü ve vücut ağırlığınız arttığı için kasık kaslarınıza binen yük artar ve bu sebeple kasık ağrıları da artar.
Hamilelikte yaşanan kasık ağrılarının önemli bir bölümü, vücuda binen aşırı yükten kaynaklanır. İkinci trimester döneminde ve sonrasında, anne karnındaki doğum kesesinin toplam ağırlığı, vücuttaki diğer organlar üzerinde baskı oluşturmaya başlar ve bu baskı da çeşitli kas ağrılarına neden olur. Bu tipteki ağrılar tamamen doğal kabul edilir ve hamileliğin gidişatına herhangi bir zarar vermeyeceği için doğal yöntemlerle hafifletilir.
Vücuttaki hormon seviyelerinin değişmesi de kasık ağrısına yol açan faktörler arasındadır. Özellikle progesteron hormonunun yükselmesi, kabızlık problemine yol açabilir ve bu durum da kasıklarınızda ağrı oluşturabilir. Yüksek şiddette seyreden; kanama, ateşlenme, akıntı, halsizlik gibi durumlara sebep olan ve genel sağlık durumunuzu kötü yönde etkileyen ağrılar ise çeşitli rahatsızlıkların habercisi olabilir.
Eğer hamilelik öncesinde teşhis edilmemiş polikistik over sendromunuz varsa, bu durum gebelikte rahim bölgesinde ve kasıklarda ağrılar oluşmasına yol açabilir. Rahim içinde kistler bulunması anlamına gelen polikistik over sendromu, genellikle gebelik oluşumunu önlese de kistlerin henüz büyümediği ve üreme sistemine engel teşkil etmediği erken evrelerde hamile kalınabilir. Bu gibi durumlarda doktor kontrollerini aksatmamanızda ve gerekli tedavilerin yapılmasını talep etmenizde yarar bulunur.
Kas sakatlıkları, hormonların sağlıksız şekilde azalması ya da çoğalması, bebeğin gelişiminde anomali oluşması gibi problemler de kasık ağrılarını tetikleyebilir. Ağrılarınızın şiddetlenmesi ya da farklı sorunlara yol açması durumunda hemen doktorunuza danışmanızda ve tetkik yaptırmanızda yarar bulunur.
Çeşitli rahatsızlıklardan kaynaklanan kasık ağrılarının tedavisi, soruna sebep olan hastalığa göre değişir. Kimi durumlarda cerrahi müdahale gerekirken kimi ağrı türlerinde anne adayının medikal yöntemlere başvurması istenebilir.
Herhangi bir sağlık sorunundan kaynaklanmayan, gebeliğin doğal sürecinde ortaya çıkan ağrıların geçmesi içinse beslenmenize, dinlenmenize ve metabolizma gücünüze dikkat etmeniz önerilir. Hamileliğin ikinci trimester döneminden itibaren doktorunuzdan onay alarak hafif tempolu yürüyüş, pilates, hamile yogası gibi spor dallarıyla ilgilenerek kaslarınızı güçlendirebilir, dengeli bir beslenme programı takip ederek vücudunuzun zayıf düşmesini engelleyebilirsiniz. Gün içinde düzenli olarak vücudunuzu dinlendirerek kaslarınızın taşıdığınız yükten dolayı yıpranmasını önleyebilir ve bu sayede tüm vücut ağrılarınızla birlikte kasık ağrılarınızı da hafifletebilirsiniz.
Kasık ağrısı, halk arasında bebeğin cinsiyetini belirleyen faktörler arasında görülür ve ağrının yönüne doğru cinsiyet tahmininde bulunan kişilere sıklıkla rastlanır. Bu yaklaşımın bilimsel açıdan hiçbir geçerliliği yoktur. Kasık ağrılarının ve diğer belirtilerin tümü, vücudunuzun hamilelik sürecine verdiği reaksiyonlardan kaynaklanır ve bebeğin cinsiyetiyle herhangi bir ilgisi bulunmaz.
Bebeğinizin cinsiyetini doğumdan önce öğrenebilmenizin tek yolu, 13. ila 18. haftalar arasında gerçekleştirilecek ultrason kontrolleridir. Bu süreçte doktorunuz bebeğinizin görünümüne bakarak cinsiyet tahmininde bulunabilir. Bebeğin duruş pozisyonu, kimi durumlarda tahminlerin yapılma zamanını da geciktirebilir. Kimi bebeklerin cinsiyeti, hamileliğin 13. ila 14. haftalarında açıkça görüntülenebilirken ultrason cihazına ters duran bebeklerde ise cinsiyet tespiti 20. hafta civarına kadar gecikebilir. Görüntüleme cihazlarıyla yapılan tespitler dışında cinsiyet belirlemenin herhangi bir yolu bulunmadığı için hurafelere itibar etmemenizde yarar bulunur.
Hamilelik boyunca vücudunuzda oluşan tüm değişimler ve hissettiğiniz tüm ağrılar için doktorunuzdan görüş almanız, olası bir sağlık probleminin erkenden teşhis edilebilmesi açısından büyük önem taşır. Bu yüzden kasıklarınızda ağrı hissetmeniz durumunda da bu gelişmeyi kadın doğum uzmanınızla derhal paylaşmanız önerilir.
Herhangi bir sağlık sorununuz bulunmaması durumunda doktorunuz size dinlenme, düzenli beslenme ve hafif spor yöntemlerini tavsiye edebilir. Bu çözüm yöntemleriyle ilgilenirken ağrılarınızın azalmaması, tam tersine şiddetlenmesi ve farklı sorunlara yol açması gibi durumlarda dikkatli olmanız tavsiye edilir.
Özellikle ağrılarınız şiddetli sancıya dönüşüyorsa, kanama ya da beyaz akıntı gibi beklenmedik durumlar gerçekleşiyorsa, baş dönmeleriniz artıyor ve tansiyonunuz yaşam kalitenizi etkileyecek oranda düşüyorsa, vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız önerilir. Bu durumların haricinde, aniden ortaya çıkan ve şiddetli bir şekilde seyreden kasık ağrılarında ve hormon dengesizliğine bağlı ağrı türlerinde de gerekli tedbirleri erkenden almanız, hem kendi sağlığınız hem de hamilelik süreciniz açısından önem taşır.
Referans:
https://www.universityobgynassoc.com/Blog/TabId/38782/PostId/6166/pregnancy-pain-in-groin-and-inner-thigh-what-can-i-do
https://www.whattoexpect.com/pregnancy/ask-heidi/pelvic-pain.aspx
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Yıllardır çalıştığı özel kliniğinde, perinatoloji alanında uzmanlaşmıştır.
8 yaşındaki çocuğunuz hala sizinle bir aile olarak vakit geçirmek konusunda istekli bir yaştadır. Bu…
Hamilelik dönemini başarıyla atlattıktan sonra nihayet bebeğinizi kucağınıza aldınız. Şimdi ise tek odak noktanız bebeğinizin…
Bazı çocuk soruları, çocuğunuzu yakından tanıyarak hoşlandığı şeyleri öğrenmenize ve çocuğunuzla iletişim kurmanızı sağlar. İşte…
Bebeklerde çoğunlukla bez kullanımından kaynaklı olarak ortaya çıkan pişik problemi için anne ve babalar en…
Rahim ağzı kanseri, kadınlarda oldukça yaygın şekilde görülen ancak aşı ile önlenebilen nadir kanser türlerinden…
Anne babaların çocukları ile ilgili merak ettikleri konuların başında ergenlik dönemi gelir. Ergenlik çocukluktan erişkinliğe…