İnfertilite, halk arasında bilinen ismiyle kısırlık, kadın ya da erkeğin üreme organlarındaki çeşitli kusurlar oluşmasıyla ortaya çıkar. Kadınlarda karşılaşılan infertilite çeşitleri, döllenme oluşumunu engeller ve kadının hamile kalmasının önüne geçer. Erkeklerde rastlanan infertilite çeşitleri ise yetersiz sperm sayısı ya da spermlerin güçsüz olması gibi sebeplerden kaynaklanır ve kadında herhangi bir sağlık sorunu bulunmasa dahi hamilelik yaşanmasını önler.
İnfertilitenin bazı türleri, çeşitli tedavi yöntemleriyle giderilebilir ve tedavi sonrasında hamilelik şansı doğabilir. Yaygın olarak karşılaşılan bu sağlık sorunu hakkında merak ettiğiniz tüm detayları bu yazının devamında bulabilirsiniz.
İçindekiler
İnfertilite ifadesi, kelime anlamı olarak “doğurgan olmama” anlamına gelir ve hem kadında hem de erkekte üreme engeli teşkil eden sağlık problemlerini genel olarak tanımlamak için kullanılır. Üreme çağındaki her 10 çiftten 1 ila 2’sinde karşılaşılabilen kısırlık durumu, farklı sebeplerden kaynaklanabilir.
Doğuştan gelen rahim yapısı bozuklukları ve sperm yetersizliği, en sık rastlanan kısırlık sebepleri arasında yer alır. İnfertilite, sonradan gelişen rahatsızlıklardan ve yaşın ilerlemesinden de kaynaklanabilir. Özellikle 35 yaş üzerindeki kadınlarda rastlanan infertilitenin temel sebebi, yumurta üretiminin ve kalitesinin ilerleyen yaş sebebiyle azalmasıdır. Geçirilen cerrahi operasyonlar, daha önce yaşanan düşükler, kürtajlar ve görülen medikal tedaviler de infertilite oluşumuna yol açabilir.
Son derece geniş bir kapsama sahip olan infertilite, türlerine göre farklı yaklaşımlarla tedavi edilir. Kimi infertilite türlerinde medikal tedavi yöntemleri tercih edilirken kimi türlerde ise cerrahi operasyonlara başvurulur. İnfertilite durumlarında tedavinin başarıya ulaşma oranı; kısırlığa sebep olan faktör, kısırlığın süresi, anne ve baba adaylarının yaşları gibi faktörlere göre değişiklik gösterir.
Erkeklerde infertilite, çok sayıda farklı faktörden kaynaklanabilir. Erkek kısırlığına yol açan en önemli faktörlerin başında hormonel bozukluklar ve genetik miras gelir. Bir diğer deyişle ailesindeki erkeklerde infertilite bulunan erkeklerin aynı sağlık sorunuyla karşılaşma ihtimali yüksektir.
Kalıtım yoluyla geçmeyen, sonradan oluşan hormonel ve genetik bozukluklar da yaygın kısırlık sebepleri arasında kabul edilir. Sertleşmede zorlanma ve erken boşalma gibi cinsel fonksiyon bozuklukları da kısırlık oluşumunu tetikleyen faktörler arasında yer alır. Diyabet, kanser, kolesterol gibi sağlık problemleri de sperm üretimini etkileyeceği ve sperm kalitesini düşüreceği için infertilite oluşumunu tetikleyebilir.
Erkeklerin yaşadığı kısırlık problemlerinin bir bölümünde, sorunun kökeni çocukluk ya da gençlik yıllarına dek uzanabilir. Bu dönemde geçirilen ateşli hastalıklar, sperm üretimini bozulmaya uğratabilir ve küçükken şiddetli yüksek ateş yaşayan erkeklerin bir bölümü, ilerleyen yaşlarda kısırlık problemiyle karşı karşıya gelebilir. Alkol, uyuşturucu, sigara, kafein gibi maddelere bağımlılık ve bu maddelerin aşırı seviyede tüketilmesi de sperm kalitesini düşürebilir ya da sperm üretimini tamamen durdurabilir. Bu sebeple madde bağımlısı erkeklerin önemli bir bölümünde kısırlık sorununa rastlanabilir.
Kadınlarda ortaya çıkan kısırlık problemi, farklı sebeplerden dolayı oluşur ve farklı şekillerde tedavi edilir. Kadınlarda infertiliteye yol açan en önemli faktörlerin başında polikistik over sendromları ve rahim miyomları yer alır. Rahim içinde çeşitli boyutlarda ve türlerde kistler oluşması, yumurtaların döllenmesini engelleyeceği için kısırlık oluşumuna yol açar.
İyi huylu olarak tabir edilen, bir diğer ifadeyle kanser niteliği taşımayan rahim içi kistleri, cerrahi operasyonlarla kolayca temizlenebilir ve kist sebebiyle oluşan kısırlık sorunlarının önemli bir bölümü de aynı cerrahi müdahale sayesinde çözüme kavuşur. Kanser niteliği taşıyan rahim içi kitleleri de hamile kalma konusunda engel teşkil edebilir ve bu tipteki problemlerin tedavisi daha uzun sürdüğü için kısırlığın giderilmesi uzun bir süreye yayılabilir.
Kadınlarda infertiliteye yol açan faktörler arasında genetik yatkınlık, madde bağımlılığı ve enfeksiyonlar da bulunur. Özellikle üreme sistemlerinde çok şiddetli ve ağır enfeksiyonlar yaşanması, doğurganlık oranını büyük oranda azaltır ve kesin olarak tedavi gerektirir. Yaşın ilerlemesi de kadınlarda infertiliteye yol açan sebepler arasında kabul edilir. 35 yaşını geçen kadınların anne olma ihtimalleri, her geçen gün biraz daha azalır. 35 yaştan sonra yumurta üretimi düşeceği ve menapoz süreci yaklaşacağı için yaşı ilerleyen kadınların infertilite problemiyle karşılaşma riski yükselir. Obezite, kanser, diyabet, tiroid gibi çeşitli sağlık sorunları da kadınların doğurganlığını olumsuz yönde etkiler ve kısırlık oluşumunu tetikler.
Kısırlığın en önemli belirtisi, anne ve baba adaylarının 12 aylık bir süreç boyunca korunmasız cinsel ilişkiye girmelerine rağmen hamilelik oluşmamasıdır. 12 aylık periyodun sonunda gebelik durumu gerçekleşmezse, infertilite durumundan şüphe edilebilir.
Sık rastlanan diğer kısırlık belirtileri arasında yumurtama problemleri, adetin çok sancılı ve zorlu gerçekleşmesi ve kimi durumlarda hiç gerçekleşmemesi, kadının karın ve rahim bölgelerinde şiddetli ağrılar hissetmesi bulunur. Kadın kısırlığında sıklıkla karşılaşılan diğer belirtiler ise gebelik durumu olmamasına rağmen kadının memesinden süt gelmesi, vücutta aşırı tüylenme ve yoğun akne oluşumudur.
Kısırlık şüpheniz bulunuyorsa ve bu belirtilerin birini ya da birkaçını kendinizde gözlemliyorsanız, en yakın kadın doğum uzmanına danışarak infertilite tetkiklerinizin yapılmasını talep edebilirsiniz.
Erkek kısırlığının yaygın belirtilerinin başında ise testiste aşırı şişme ya da aşırı yumuşama, cinsel ilişki esnasında sertleşme sorunu yaşanması ve erken boşalma problemi görülmesi gelir. Erkeğin vücudunda aniden ortaya çıkan aşırı tüylenme ya da aşırı tüy dökülmesi gibi durumlar da hormonel problemlere işaret ettiği için kısırlık habercisi olarak kabul edilebilir. Erkeklerde sıklıkla rastlanan bir diğer infertilite belirtisi ise cinsel ilişkide meninin çok az gelmesi ya da hiç gelmemesidir. Bu ve benzeri durumlarla karşılaşıldığında erkeğin derhal bir üroloğa görünmesi ve gerekli kontrollerin yapılması önerilir.
İnfertilite teşhisi, kısırlık şüphesiyle doktora başvurmanızı takip eden süreçte yapılacak testler sonucunda konur. Kadınlarda yaygın olarak uygulanan teşhis yöntemlerinin başında ultrasonla görüntüleme, BT kontrolü ve kan testi gelir. Erkeklerin kısırlık problemleri ise ağırlıklı olarak sperm sayımıyla gerçekleştirilir. Kısırlık şüphesi bulunan erkekten numune olarak meni alınır ve bu numune, laboratuvar ortamında incelenir.
Tetkikler sonucunda taraflardan birinde ya da her ikisinde birden infertilite problemiyle karşılaşılırsa derhal tedavi yöntemlerine geçilir. İnfertilite sorununa sahip olan kişilere uygulanacak tedavi yöntemleri, problemin sebebine göre değişiklik gösterir.
Polikistik over, miyom gibi rahim içi kitlelerinde, kitlenin boyutuna ve konumuna göre ilaç tedavisi ya da cerrahi müdahale seçilir. İnfertilite probleminin yumurtlama düzensizliğinden kaynaklandığı durumlarda ise gebelik ilacı adı verilen tabletlere ya da iğnelere başvurulur. Yumurtaları uyaran ve olgunlaştıran fertilite ilaçları, yumurtlama sürecinin daha sağlıklı hâle gelmesine yardımcı olur ve gebelik şansını artırır.
Tüp bebek tedavisi de kısırlık sürecinde uygulanan en yaygın tedavi yöntemlerinden biridir. Erkekten alınan spermlerin olgunlaştırılması ve yumurtlama sürecinde kadına enjekte edilmesiyle uygulanan tüp bebek işlemleri, ortalama %40 ila %60 arasında başarıyla sonuçlanır. Kadınlara uygulanan kısırlık tedavisi sonucunda çoklu gebeliklere rastlanma ihtimali de yüksektir. Tedavi sonucunda kadın vücudunun doğurganlığının artırılması ve gebelik şansını yükseltmek için yumurtalara çok sayıda sperm hücresi enjekte edilmesi gibi durumlar, ikiz ya da üçüz gebelikle karşılaşma ihtimalinizi artırır.
Referans:
https://ezheah.saglik.gov.tr/TR,396649/infertilite-kisirlik-nedir.html
https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/infertility
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Yıllardır çalıştığı özel kliniğinde, perinatoloji alanında uzmanlaşmıştır.
8 yaşındaki çocuğunuz hala sizinle bir aile olarak vakit geçirmek konusunda istekli bir yaştadır. Bu…
Hamilelik dönemini başarıyla atlattıktan sonra nihayet bebeğinizi kucağınıza aldınız. Şimdi ise tek odak noktanız bebeğinizin…
Bazı çocuk soruları, çocuğunuzu yakından tanıyarak hoşlandığı şeyleri öğrenmenize ve çocuğunuzla iletişim kurmanızı sağlar. İşte…
Bebeklerde çoğunlukla bez kullanımından kaynaklı olarak ortaya çıkan pişik problemi için anne ve babalar en…
Rahim ağzı kanseri, kadınlarda oldukça yaygın şekilde görülen ancak aşı ile önlenebilen nadir kanser türlerinden…
Anne babaların çocukları ile ilgili merak ettikleri konuların başında ergenlik dönemi gelir. Ergenlik çocukluktan erişkinliğe…