Özellikle 5-10 yaş arasındaki çocuklarda görülen, virüs kaynaklı bir hastalıktır. Hafif ateş, lenf ve tükürük bezlerinde şişme, kas ağrısı, baş ağrısı, iştahsızlık ve yorgunluk gibi belirtileri olan kabakulak, tükürük bezlerinin ve parotis bezlerinde görülen bir enfeksiyondur. Bulaşıcı olan bu hastalık çocuk hastalığı olarak isimlendirdiğimiz suçiçeği, kızamık gibi hastalıkların olduğu grupta yer almaktadır. Suçiçeği ve kızamığa göre daha az bulaşıcı olması kabakulağı daha az korkulur hale getirmektedir. Hastalığın çocukken geçirilmesi durumu daha az komplikasyon riski taşırken yetişkinlerin kabakulak hastalığı geçirmesi çok daha riskli olabilmektedir. Bunun dışında bazen başka ciddi sağlık sorunlarına da yol açabilmektedir.
İçindekiler
Kabakulak hastalığı, kulakların yakınında yer alan parotis isimli tükürük bezlerini etkileyen bir enfeksiyondur. Virüsler aracılığıyla kişiden kişiye geçen hastalık, parotis bezlerinde ciddi oranda şişkinliğe yol açması sebebiyle halk arasında “kabakulak” olarak adlandırılır. %70 oranında parotis bezlerinde tutuluma yol açsa da vücudun geri kalanını da etkileyebilir. Özellikle testis, yumurtalık, beyin zarı, pankreas gibi organlara sıçraması durumunda son derece ciddi sorunlara yol açabilen kabakulak hastalığı, tüm anne ve babaların dikkatle takip etmesi gereken rahatsızlıklardan biridir.
Halk arasında çocuk hastalığı olarak bilinse de bu görüş esasında doğru değildir. Tüm viral rahatsızlıklar gibi yetişkinleri de etkileme riski taşıyan bir rahatsızlıktır. Kabakulağa yol açan virüsler mutasyona uğramadığı için bu hastalığı bir kez atlatan kişi hastalığa karşı ömür boyu bağışıklık geliştirir. Bu nedenle de çocukluğunda hastalığı bir kez geçiren kişilerin hayatlarının geri kalanında bir kez daha aynı rahatsızlığa yakalanma oranı son derece düşüktür. Hastalığı çocukluğunda geçirmeyen yetişkinler ise hayatlarının herhangi bir döneminde bu rahatsızlığa yakalanabilir.
Kabakulak, paramiksovirüs isimli bir organizmanın vücuda girmesi sonucunda meydana gelmektedir. Konuşmak, hapşırmak, öpmek, öksürmek gibi küçük tükürük damlaları kabakulağın bulaşmasına ve yaygınlaşmasına neden olur. Virüs, bezler şiştikten sonra 1 hafta önce ya da 9 gün sonra bulaşıcı olmaktadır. Bu nedenle hastalık başlamadan önce de bulaşıcı olabilmektedir ve kişiler bu hastalığı bilmeden de başkalarına bulaştırabilmektedir.
Bu hastalığın temel belirtisi, kulakların arka bölümlerinin gözle görülür şekilde şişmesidir. Şişkinliğin yanı sıra aşağıdaki belirtilere de yol açabilir:
Kabakulak tedavisinde temel nokta, hastanın izole edilmesi ve yeterince dinlendirilmesidir. Doktor tarafından verilen ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçların düzenli şekilde kullanılması da son derece önemlidir. Viral yolla bulaşan bir hastalık olması ve iltihaplanmaya yol açmaması sebebiyle tedavisinde antibiyotik tercih edilmez. Kabakulağın tedavisi için önerilen ek yöntemler ise şunlardır:
Kabakulak aşısı Türkiye’de 2 farklı doz hâlinde ve karma aşı şeklinde uygulanır. Bu dozlardan ilki 12. ayın sonunda yapılır. İkinci doz ise okul çağı başladıktan sonra, ağırlıklı olarak ilköğretimin birinci sınıfında uygulanır. 3’lü yapıya sahip olan kabakulak aşısı, aynı zamanda kızamık ve kızamıkçık için de etkilidir. Çocukların resmi olarak belirlenen tarihlerde kabakulak aşısı yaptırması son derece önemlidir. Hastalığa karşı tam bağışıklık sağlar ve bu sayede çocukların virüsle temas etmesi durumunda hasta olmasının önüne geçer. Kabakulak hastalığı, kimi durumlarda çocuklara kalıcı zararlar verebilir ve ömür boyu etki edecek rahatsızlıklara yol açar. Bu nedenle aşı yönteminin tercih edilmesi, çocukların genel sağlık durumlarını korumak açısından büyük fayda sağlar.
Referans:
https://asi.saglik.gov.tr/liste/6-kabakulak-hastal%C4%B1%C4%9F%C4%B1-nedir-belirtileri-nelerdir.html
https://asi.saglik.gov.tr/asi-kimlere-yapilir/liste/9-asi-takvimi/12-kkk-k%C4%B1zam%C4%B1k-k%C4%B1zam%C4%B1k%C3%A7%C4%B1k-kabakulak.html
https://www.ttb.org.tr/STED/sted0900/1.html
2001-2005 yılları arasında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı (Pediatri) olarak çalışmalarına devam eden Uzm. Dr. Canan Yılmaz Durur, 2005-2010 yılları arasında ise Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Ünitesi’nde üst ihtisasını tamamlamıştır.
8 yaşındaki çocuğunuz hala sizinle bir aile olarak vakit geçirmek konusunda istekli bir yaştadır. Bu…
Hamilelik dönemini başarıyla atlattıktan sonra nihayet bebeğinizi kucağınıza aldınız. Şimdi ise tek odak noktanız bebeğinizin…
Bazı çocuk soruları, çocuğunuzu yakından tanıyarak hoşlandığı şeyleri öğrenmenize ve çocuğunuzla iletişim kurmanızı sağlar. İşte…
Bebeklerde çoğunlukla bez kullanımından kaynaklı olarak ortaya çıkan pişik problemi için anne ve babalar en…
Rahim ağzı kanseri, kadınlarda oldukça yaygın şekilde görülen ancak aşı ile önlenebilen nadir kanser türlerinden…
Anne babaların çocukları ile ilgili merak ettikleri konuların başında ergenlik dönemi gelir. Ergenlik çocukluktan erişkinliğe…