Bu içeriği dinleyebilirsiniz
Hamilelik heyecanını daha dün gibi hatırladığınızın farkındayız. Ancak zaman su gibi akıp gidiyor. Minik bebeğinizi kucağınıza almanızın üzerinden yıllar geçti. O minik bebek yakında kucağınıza bile alamayacağınız kadar büyüyecek.
Ağlamaları ve bez değiştirmeleri çok özleyeceğiniz bir döneme giriyoruz! Okul zamanı yaklaşıyor. Artık karar vermekte çok daha fazla zorlanacağınız sorular kafanızı kurcalamaya başladı. Dışarıdan sürekli duyduğunuz ama ne olduğunu bir türlü anlamadığınız çeşit çeşit eğitim yöntemi var. Peki hangisi sizin çocuğunuz için daha uygun?
Bu yazımızda günümüzün en popüler eğitim yöntemlerinden biri olan Montessori eğitimi hakkında konuşacağız. Nedir bu Montessori eğitimi?
İçindekiler
Günümüzde özellikle Amerika’da oldukça popüler olan Montessori eğitiminin kökleri aslında 100 yıl öncesine dayanıyor. Montessori eğitimi ismini geliştiricisi olan İtalyan doktor Maria Montessori’den alıyor. Aldığı eğitim ve gözlemleri ile çocuk pedagojisi üzerine uzmanlaşan Montessori, her bir çocuğun bireysel beceri ve ilgi alanlarına uyan bir eğitim modeli geliştirdi. Çocuklara istemedikleri şeyleri dayatmak yerine onların ilgi ve ihtiyaçları ile uzlaşma prensibine dayanan bu eğitim sistemi temelde çocuğun isteklerine dayanır. Montessori’nin gözlemlerinden biri çocukların örneğin hareketsizlikten hoşlanmadığıdır. Hal böyleyken çocukları zorlayarak eğitime dahil etmek ne kadar mümkündür? Bu sorudan hareketle Montessori yöntemi, çocuklara hareketsiz eğitim prensiplerini dayatmak yerine hareket isteğini karşılayacak yeni eğitim modelleri geliştirmiştir.
Montessori eğitim modeli geleneksel eğitim yöntemlerinden oldukça farklıdır. Yazımızın bu bölümünde Montessori eğitim sisteminin temel prensiplerinden bahsederken bu sistemin geleneksel eğitim modelinden nasıl ayrıldığını da görmüş olacağız.
Montessori eğitiminin gerçekleştirildiği sınıflar hazırlanmış ortam olarak adlandırılır. Hazırlanmış ortam, eğitimin gerçekleştirileceği ortamı her öğrencinin bireysel ihtiyaç ve isteklerine göre hazırlamak ve öğrenciye keşfetme alanı sağlamak anlamına gelir. Geleneksel eğitim modelinde öğretmeni merkeze alan ve öğretmen kontrolünde olan sınıf modeli, Montessori eğitiminde kullanılmaz. Montessori eğitiminde öğretmenler çocukların keşif yapması için uygun ortamı oluşturan etmenlerdir diyebiliriz. Sınıftaki her şey çocukların keşfine uygun yerlere yerleştirilir.
Geleneksel eğitim modelinde çocuklardan önce zamanla ve birbirleriyle yarışmaları beklenir. Tüm dersler zamanı kesin olarak belirlenmiş bir programda yer alır. Montessori eğitiminde ise durum tam tersidir. Çocuklar sabahtan akşama kadar ihtiyaçları olduğunda mola verip olmadığında ilgilendikleri işleri yapmaya devam eder. Eğitimin her bir parçası bir bütün içinde yer alacak şekilde planlanmıştır.
Karma yaş grupları dediğimizde elbette 3 yaşındaki bir çocukla 10 yaşındaki bir çocuğun aynı sınıfta olmasından bahsetmiyoruz. Ancak geleneksel eğitim sisteminde çok katı olan yaş grupları, Montessori metodunda daha esnektir. Yaş grupları 3-6, 6-9, 9-12 şeklinde farklı yaştaki çocukları içerecek şekilde düzenlenmiştir. Bu yöntemle çocukların karışık beceri düzeylerini geliştirmesi ve farklı yaşlar ile iletişim kurması amaçlanmaktadır.
Montessori eğitim sisteminde öğretmenler çoğu zaman rehber olarak adlandırılır. Bu sistemde öğretmenin görevi çocuğa bilgiyi doğrudan vermek değil, bir rehber gibi hareket ederek çocukların bilgiyi keşfetmesini ve pekiştirmesini sağlamaktır.
Geleneksel eğitim sisteminde her çocuğun aynı şeyi aynı ortamda aynı şekilde öğrenmesi beklenir. Ancak açıkça görülmektedir ki bu gerçek olması imkansız bir beklentidir. Bunun yerine, Montessori sistemi her çocuğun ilgi ve çalışma alanlarına saygı duyarak istediği şeyi, istediği ortamda, istediği şekilde öğrenmesi için çocuğa rehber olmak üzerine kurulmuştur.
Geleneksel eğitim sisteminde çocuklara belirli kurallar ve bilgiler doğrudan verilir. Çocuktan beklenen bu kural ve bilgileri olduğu gibi kabul etmesidir. Geleneksel eğitimde pratik ve uygulamaya ayrılan alan oldukça kısıtlıdır. Montessori eğitimi ise tam tersi bir prensip ile çalışır. Çocuklar, yaşlarına uygun materyalleri kullanarak kuralları keşfetmesi ve uygulaması için yönlendirilir. Böylece hareketli öğrenme de sağlanmış olur.
Geleneksel eğitim sisteminde öğrenme çocuklara bilgiyi doğrudan verme ve sonrasında onları bu bilgiden sorumlu tutma üzerine kuruludur. Bu sistem için öğrenme değil ezberleme yöntemi demek bizce daha doğru. Diğer yandan Montessori sisteminin ise aktif öğrenme olarak isimlendirilen yöntemi kullanır. Bu yöntemde çocuklar önce bilgiyi, daha sonra bu bilgiyi nasıl kullanacağını keşfetmesi için yönlendirilir.
Geleneksel eğitim sisteminde çocuklar merak ettikleri şeyler yerine sınırları yetişkinler tarafından çizilmiş konular üzerinde çalışırlar. Çocuklar öğrenmeyi çok sever. Ancak birçoğu geleneksel eğitim modeli sebebiyle bu isteğini zamanla kaybeder. Montessori eğitim sisteminin en büyük amaçlarından biri çocukların öğrenme açlığını doyurmak ve bu meraklarının devam etmesini sağlamaktır.
Artık Montessori eğitim prensipleri hakkında temel bilgiye sahibiz. Akıllarda tek bir soru kaldı. Peki bu eğitim sisteminin çocuğuma doğrudan faydaları neler olacak?
Söylediğimiz gibi, Montessori eğitimi bireysel ve deneyimleyerek öğrenme prensibi üzerine kuruludur. Bu yüzden bu eğitim sistemi ile yetişen çocuklar kendini ve dünyayı daha iyi tanıyan bireyler olur. Edinilen bilginin nereden geldiği ve nerede kullanılacağını bilmek, bu bilgileri yaşam içerisinde bir yere oturtmayı kolaylaştırır. Çocuğun hem kendisini hem dünyayı keşfetmesine imkan veren Montessori eğitim sisteminin en büyük katkılarından biri farkındalık sahibi bireyler yetiştirilmesidir.
Bireysel eğitim metodunun etkisini gösterdiği bir diğer şey şüphesiz kişisel yeteneklerin gelişmesine açılan alan. Geleneksel eğitim sisteminde sıkı bir program uygulanması sebebiyle bazı özel yetenek ve ilgilerin yeterince üzerine gidilemediği gözlemlenmiştir. Montessori eğitim sistemi bu konuda geleneksel sistemin tam karşısında yer alır. Bireysel eğitim metodu ile her çocuğa kendi ilgi ve yeteneklerini geliştirmesi için destek olur.
Çocuğun neyi nasıl öğreneceğini kendi seçmesi karar ve sorumluluk alma mekanizmaları üzerinde oldukça olumlu etkiye sahiptir. Bu konuda Montessori eğitim sistemi, bir çocuğu özgürlüğünü kısıtlamadan sorumluluk sahibi yapmak için en iyi yollardan birini kullanır. Bu yöntemin bir diğer artısının da çocuklarda liderlik özelliğini geliştirmesi olduğu gözlemlenmiştir.
Montessori eğitim sisteminin kullandığı tüm metotlar değişime açıktır. Değişen dünya ile hızla değişen istek ve ihtiyaçlara adapte olabilen müfredatlar çocuklara da açık fikirli olmayı aşılar. Böylece Montessori, çocuğunuza hızla değişen dünyaya ayak uydurma becerisini kazandırmış olur.
Ülkemizde yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan Montessori eğitim sistemine ayak uydurmak için ebeveynlere büyük iş düşmektedir. Çocuklar değişime kolay ayak uydurur. Ancak geleneksel eğitim sistemi ile büyümüş siz yetişkin ebeveynlerin de Montessori eğitim ile gelen değerlere ayak uydurması oldukça önemlidir. Aksi takdirde çocuğunuz okulu dünyaya tamamen yabancı bir yer gibi görmeye başlayabilir.
Bu yüzden çocuğunuz eğitime başlamadan önce ilgili kurumla mutlaka görüşmelisiniz. Eğitim boyunca da kurum ile iletişim halinde kalıp ev ile okul arasında gereken dengeyi sağlamak oldukça önemlidir.
Referans:
https://www.fundacionmontessori.org/the-montessori-method.htm
https://amshq.org/Families/Why-Choose-Montessori
https://www.rasmussen.edu/degrees/education/blog/pros_cons_montessori_education/
Ege Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunu, uzmanlık alanı; Çocuk, Ergen ve Anne psikolojisi, özgüven eksikliği, depresyon, öfke kontrolü gibi bir çok psikolojik alanlarda çalışmalar yapmaktadır.
8 yaşındaki çocuğunuz hala sizinle bir aile olarak vakit geçirmek konusunda istekli bir yaştadır. Bu…
Hamilelik dönemini başarıyla atlattıktan sonra nihayet bebeğinizi kucağınıza aldınız. Şimdi ise tek odak noktanız bebeğinizin…
Bazı çocuk soruları, çocuğunuzu yakından tanıyarak hoşlandığı şeyleri öğrenmenize ve çocuğunuzla iletişim kurmanızı sağlar. İşte…
Bebeklerde çoğunlukla bez kullanımından kaynaklı olarak ortaya çıkan pişik problemi için anne ve babalar en…
Rahim ağzı kanseri, kadınlarda oldukça yaygın şekilde görülen ancak aşı ile önlenebilen nadir kanser türlerinden…
Anne babaların çocukları ile ilgili merak ettikleri konuların başında ergenlik dönemi gelir. Ergenlik çocukluktan erişkinliğe…
Yorumlara Bak
Şu kısa bir bilgi lakin bütün anne baba adaylarının kesinlikle okutulup böyle bir eğitim sürecine bilinçli katılım kendiliğinden sağlanmalıdır bence de aynen doğru uyumak istemeyen bir çocuğu uyutmaya çalışmak ne kadar zorsa sinirlanldilmis kalıplar ile verilen eğitimden verimlilik sağlanması o ölçüde zor ve sıkıntılıdır
Merhaba Tevfik Bey,
Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederiz.