Rahim ağzı kanseri, kadınlarda oldukça yaygın şekilde görülen ancak aşı ile önlenebilen nadir kanser türlerinden biridir. Serviks kanseri olarak da bilinen bu hastalık için en önemli detay, hastalığın erken teşhis edilmesidir. Erken aşamada teşhis edilen bu kanserin iyileşme oranı %90’a kadar yükselir. Bu rahatsızlığın olumsuz yanlarından biri de erken evrede belirtisinin olmamasıdır. Başka bir deyişle, kanser belirtileri ortaya çıktıktan sonra kanser hücreleri zaten yayılım göstermiş olabilir demektir. Rahim ağzı kanserine ait detaylar, belirtileri ve tedavi yöntemleri ile ilgili ayrıntılı bilgiler için okumaya devam edin.
İçindekiler
Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Nedir?
Rahim ağzı olarak bilinen vücut alanı, kadın üreme organlarından biri olan rahmin ağız kısmı ile vajenin birleştiği kısımdır. Rahim ağzı kanseri ise serviks olarak bilinen rahmin boyun kısmının kötü huylu (malign) hücreler ile kaplanmasıyla ortaya çıkan bir kanser türüdür.
Oldukça yavaş gelişen bu kansere sebep olan %99 “insan papilloma virüsü” yani HPV virüsüdür. Bu sebeple aktif cinsel hayatı başladıktan sonra kadınların düzenli olarak kansere karşı takip edilmesi erken tanı konulabilmesi bakımından son derece önemlidir. Son yıllarda geliştirilen ve pek çok ülkede rutin olarak uygulanmaya başlanan HPV aşısı (rahim ağzı kanseri aşısı) sayesinde hastalığın önlenmesi mümkündür.
Rahim Ağzı Kanserinin Oluşma Nedeni Nedir?
Herhangi bir hastalığa yakalanma olasılığını artıran sebeplere risk faktörü adı verilir. Rahim ağzı kanserinin de risk faktörü büyük oranda HPV virüsüdür. Bununla birlikte uzun süreli doğum kontrol hapı kullanımı, çok çocuk doğurmuş olmak, birden fazla cinsel partner, çok genç yaşta cinsel hayatın başlaması, alkol ve uyuşturucu gibi zararlı madde kullanımı da kanser gelişimini ve bulaşıcılığı artıran sebepler arasında sayılabilir.
Rahim Ağzı Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Rahim ağzı kanseri başladıktan sonra erken evrede hiçbir belirti ortaya çıkmayabilir. Bu sebeple belirli aralıklarla HPV infeksiyonu ve diğer olası rahatsızlıklara karşı kadınların smear testi yaptırması önerilir. Buna karşın hastalık bölgesel anlamda ilerlediğinde, genellikle karın ağrısı ya da yoğun kanama şikayetleri ortaya çıkabilir. Özellikle adet dönemleri arasında da kanama olursa, cinsel ilişki sonrası bir miktar kan gelirse ya da menopoz sonrası dönemde aniden kanama ortaya çıkmışsa mutlaka uzman doktora başvurmanız önerilir. Tüm bu belirtiler rahatsızlığın göstergelerinden biri olduğundan erken teşhis hayat kurtarıcı özellik gösterebilir.
Rahim Ağzı Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
Erken dönemdeki rahim ağzı kanserlerinin birçoğu düzenli smear testi yapılmasıyla tespit edilebilir. Buna karşın ileri evrelere kadar ilerleyen kanser hastalarında ise düzenli smear testi verilmediği izlenmiştir. Bu sebeple rutin smear testi yaptırmanın önemi bu noktada da çok hissedilir.
Smear testi incelemesinden sonra sonuçlar anormal gelirse, bazı ileri testlerin yapılması gereklidir. Bunlar biyopsi ve kolposkopi gibi yöntemlerdir.
Teşhis aşamasında ilk olarak doktorunuz rahim ağzını incelemek de isteyebilir. Rahim, yumurtalıklar ve rahim ağzı çevresindeki dokuların incelendiği pelvis muayenesi; idrar torbası ve üretranın değerlendirildiği sistoskopi ve rektum bölgesinin içinin ışıkla incelendiği proktoskopi bu gibi incelemelerdir. Çıplak gözle görülemeyecek sorunlar da olabileceğinden küçük bir doku örneği alınarak laboratuvara gönderilir. Doku alımı sırasında genellikle koni biyopsi uygulaması yapılır. Yani rahim ağzından oldukça küçük koni şeklinde bir parça örnek alınır.
Rahim Ağzı Kanseri Tedavisi Nasıldır?
Bu kanserin tedavisinin nasıl yapılacağının belirlenmesinde en önemli faktör kanserin hangi aşamada olduğu yani evresidir. Bu sebeple rahim ağzı kanseri teşhis edilmiş hastalarda tümörün yayılım seviyesinin de tespit edilmesi gerekir. Buna göre rahim ağzı kanseri evreleri kısaca şu şekilde özetlenebilir:
1. Evre Rahim Ağzı Kanseri
Kanser alanı sadece serviks bölgesi ile sınırlanmıştır. Çok erken evre olarak da adlandırılan bu aşama, birtakım özel durumlar haricinde uygun ameliyat için elverişli evredir. Birinci aşamanın IA seviyesinde kanser henüz mikroskobik boyutta olduğundan ancak tarama sırasında tespit edilebilir. IB seviyesine ilerlediğinde ise rahim ağzı kanseri artık gözle görülür hale gelmiştir. Yine de 4 cm’den küçük olduğu için anatomik yapı dışına taşma görülmez.
2. Evre Rahim Ağzı Kanseri
Bu evre de erken sayılsa da çok erken dönemden çıkılmıştır. İkinci evreye gelen hastaların çok az bir kısmında operasyon bir tedavi seçeneği olarak değerlendirilir. Genellikle ikinci aşamada radyoterapi ile birlikte kombine kemoterapi uygulamasına başvurulur. İkinci evrenin IIA aşamasında kanser hücreleri 4 cm büyüklüğü aşmış ancak çevredeki dokulara henüz yayılım göstermemiştir. Bu aşamadaki hastalarda da operasyon bir tedavi seçeneği olabilir. Ancak bu evrenin IIB aşamasına gelmiş hastalarda kanserli hücreler rahmin anatomik yapılarını geçerek bağ ve yağ dokusuna yani parametriyum alanına yayılmıştır. Bu bilgiler ışığında ameliyat ile tedavi şansı da ortadan kalkar.
3. Evre Rahim Ağzı Kanseri
Kanserin üçüncü evresine gelmiş bir hastada tümör, vajen kısmının alt bölgesine kadar ulaşmıştır. Bazı hallerde böbrek tüplerini de tıkayabildiğinden böbreklerde şişme meydana getirebilir. Bu aşamada operasyon ile tedavi edilemeyeceğinden kemoterapi ve eş zamanlı radyoterapi yöntemleri uygulanır.
4. Evre Rahim Ağzı Kanseri
Kanserin bu aşamasına gelindiğinde çoğu zaman iyileşme şansı yoktur. Neredeyse vücuda yayılan kanserin ilerlemesini durdurmak veya geriletmek mümkün olmadığından en azından kontrol altına almak hedeflenir. Dördüncü evrenin ilk aşaması olan IVA’da tümörlü hücreler uzak dokulara yayılmamış olsa da bağırsak veya idrar kesesi gibi komşu organlara sıçramıştır. Bazı hastalarda tümör alt karın alanı dışına yayılmamışsa kemoterapi ile radyoterapi uygulanabilir.
Dördüncü aşamanın ikinci evresi olan IVB’de ise tümör hücreleri kemikler, akciğer, karaciğer, göğüs içi lenf bezleri ile karın üst bölgesine yayılabilir. Bu aşamada ise tek tedavi yöntemi kemoterapi ile eş zamanlı hedefe yönelik ilaç tedavisidir.
Erken tanının oldukça önemli olduğu rahatsızlıklar ile ilgili düzenli kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.
Kaynakça: