Çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için uygulanan tüp bebek yöntemi ile ilgili kafalarda oluşan birçok soru vardır. Tüp bebek tedavisi hakkında bilgi sahibi olmak ya da tüp bebek tedavisi almak istiyorsanız bu konuyla ilgili en çok merak edilen bu beş sorunun cevaplarına mutlaka göz atmalısınız.
İçindekiler
Tüp bebek tedavisi öncesinde doktor kontrolünde yapılan kan tahlilleri sonucunda herhangi bir eksiklik görülürse yine doktorun önerisiyle kişiye özel besin takviyeleri alınması gerekir. Bunun dışında genel öneriler, anne adayının öncelikle sağlıklı beslenmesi ve yeterli su tüketmesidir. Kaliteli protein tüketimi bu süreçte çok önemlidir. En kaliteli protein kaynağı olan yumurta her gün bir kere, bununla birlikte hem protein bakımından zengin hem de omega-3 kaynağı olan balık da haftada 2-3 defa tüketilmelidir. Besinlerin hazırlanmasında hijyen kurallarına uymaya özen gösterilmelidir ve besinler iyi pişirilmelidir. Sebzeler de iyi pişirilmeli, ancak bütünlüğü bozulacak kadar pişirilmemelidir. Şeker tüketimi mümkün olduğunca kısıtlanmalı, tatlandırıcılar kullanılmamalıdır.
Gıdalarla alınan vitamin ve mineral gibi besin ögeleri her zaman için daha sağlıklıdır, ancak her zaman vücut için yeterli miktarda alınmayabilir. Normal gebeliklerde de kullanılması tavsiye edilen ve nöral tüp defektini önleyen folik asit tüp bebek tedavisi sürecinde de doktorun önerisiyle kullanılabilir. Bunun yanı sıra eksikliği belirtilmişse bu süreçte önerilen diğer besin takviyeleri antioksidanlar, C ve D vitaminleridir.
Tüp bebek tedavisinde, ilk denemede gebelik ihtimali olsa da süreç herkeste bu şekilde ilerlemeyebilir. Denemelerin arasında belli süreler bırakılarak en az 3 kere denenmesi önerilir. Üçüncü denemede de gebelik oluşmazsa sonraki denemelerde olma ihtimali düşmektedir, ancak imkansız olmadığı bilinmelidir. Bu süreci devam ettirmek çiftlerin maddi ve manevi güçleriyle ilgilidir. Doktorların tüp bebek tedavisinin tekrarı ile ilgili herhangi bir genel sınırlandırması bulunmamaktadır. Bu süreç doktorun kişiler özelinde tedavi süreciyle ilgili yorumuna bağlı olarak sınırlandırılabilir.
Çocuk sahibi olmak için tüp bebek tedavisi yöntemini seçen çiftler çocuk sahibi olma konusunda çok daha fazla kaygılı olabilir. Bu kaygılardan biri de düşük riskinin tüp bebekte artıp artmayacağıyla ilgilidir. Tüp bebek yönteminin düşük riskiyle doğrudan bir ilişkisi yoktur. Düşük riskinin nedenlerinden biri döllenmiş yumurtanın rahim duvarına tutunamaması, bir diğeri ise embriyoda genetik anormallik olmasıdır. Düşük riskini artıran tiroid yetersizlikleri, bağışıklık sistemi bozuklukları, rahmin iç duvarıyla ya da anatomisiyle ilgili sorunlar tüp bebek tedavisi öncesinde kontrol edilmeli ve eğer varsa tedavi edilmelidir.
Tüp bebek transferi yapıldıktan sonra kanama görülmesi normaldir. Bu kanamalar luteal faz kanaması olarak adlandırılır. Luteal faz, kadınların aylık döngüsünün gebelikle sonuçlanması durumunda görülen ve yumurtlama döneminden sonraki 2 hafta boyunca devam eden bir süreçtir. Bu süreçte rahmin iç duvarı gebelik için yani döllenmiş yumurtanın tutunması için hazırlanır. Gebelikle sonuçlanmadığında ise parçalanarak mensturasyon esnasında vücuttan atılır. Luteal faz kanaması herkeste görülmez. Görüldüğünde ise birkaç gün içerisinde hafif kanamalar görülerek atlatılabilmektedir. Eğer anormal bir kanama söz konusuysa mutlaka acilen doktora başvurulmalıdır. Kanamanın olması gebeliğin olumsuz bir şekilde etkilendiği anlamına gelmemektedir.
Tüp bebek tedavi süreci hassas bir süreçtir ve normal gebelikten daha fazla özen ister. Embriyo transfer edildikten sonraki süreçte gebelik oluşana kadar oldukça önemlidir ve dikkatli olunması gerekir. Bu süreçte cinsel ilişki gebelik için risk oluşturabilmektedir. Bu nedenle doktorlar transfer sonrasında cinsel ilişkiye girilmesini önermemektedir. Gebelik testinin pozitif çıkması sonrasında yine doktorun görüşleri alınarak sürece devam edilmelidir.
Referans:
http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/saglik/saglik_hizmetleri/tup_bebek_tedavisi
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Yıllardır çalıştığı özel kliniğinde, perinatoloji alanında uzmanlaşmıştır.
8 yaşındaki çocuğunuz hala sizinle bir aile olarak vakit geçirmek konusunda istekli bir yaştadır. Bu…
Hamilelik dönemini başarıyla atlattıktan sonra nihayet bebeğinizi kucağınıza aldınız. Şimdi ise tek odak noktanız bebeğinizin…
Bazı çocuk soruları, çocuğunuzu yakından tanıyarak hoşlandığı şeyleri öğrenmenize ve çocuğunuzla iletişim kurmanızı sağlar. İşte…
Bebeklerde çoğunlukla bez kullanımından kaynaklı olarak ortaya çıkan pişik problemi için anne ve babalar en…
Rahim ağzı kanseri, kadınlarda oldukça yaygın şekilde görülen ancak aşı ile önlenebilen nadir kanser türlerinden…
Anne babaların çocukları ile ilgili merak ettikleri konuların başında ergenlik dönemi gelir. Ergenlik çocukluktan erişkinliğe…